Bu kitap, Türkiye’nin konuşulmayan tarihidir. Bu nedenle her satırında erken Cumhuriyet döneminden bugüne Türkiye’nin bir röntgeni ile karşılaşacaksınız. Yılların ve yaşananların kalbinin, ameliyat masasında nasıl hoplaya hoplaya attığını seyredeceksiniz.

Sayfaları çevirirken Gazi Mustafa Kemal’in ziyareti sırasında Arnavut ambarcının “Kazi geldi, Kazi geldi” sözleriyle heyecanlandığı fabrikanın öyküsüne tanıklık edeceksiniz.

Hemen her paragrafta “fabrika sever” bir ailenin hikâyesini bulacak, yerli ve milli sermayenin dününe dair izler göreceksiniz.

YAZAR

Halil Bezmen

Yazarlığın ağırlıklı olarak bir yazma değil, bir okuma işi olduğunu düşünerek, sanayiciliğinin iflasından sonra, bu birikimini değerlendirmeyi düşünür.

55 yaşında, entelektüel gücünün zirvesine ulaşmasına bir çeyrek asır daha olduğuna inanarak ‘mühendis sanatçı’ türü bir yazar olmaya karar verir. Bu kararının üzerinden 30 yıl geçmiştir.

“İnsanoğlunun düşüşü ne kadar büyüleyici değil mi?” diye sordum size 1994’te. Sorular sormaya halen devam ediyorum.

Doğruluğunu kabul ettikleri bir inanç uğruna her şeylerini kaybedinceye kadar dövüşebilenlere kahraman deriz.

Üçüncü Hayatım'dan

Halil Bezmen
Üçüncü Hayatım: Halil Bezmen'in 15. kitabı!

Diğer Kitaplar

Zeus Tapınağı’nın rahipleri ona bir düğüm göstermiş ve “Bu düğümü çözebilen dünyaya sahip olur, çözemeyenin de yolu kapanır” demişler. Bizimki kılıcını çekip düğümü kesmiş. İşte o kadar!

Üçüncü Hayatım'dan

Halil Bezmen
ÜÇÜNCÜ HAYATIM

Blog

Birisi hakkında “Dedesinin doğduğu evde öldü” dendiğinde, mutlaka bu mucizenin hikâyesini öğrenmeye çalışırım.

Üçüncü Hayatım'dan

Halil Bezmen